Dünya Basını

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Seçim hamlesi ‘müjdeler’ yurttaşta da esnafta da karşılık bulmuyor.

Esnaf veresiye defterleriyle boğuşuyor. Bakkal kredi kartıyla ekmek, kasap 20 liralık kıyma, pazarcı kibrit kutusu kadar peynir satıldığını söyledi.

20 TL’LİK KIYMAYI VERİRKEN UTANIYORUM

15 yılı aşkın süredir Okmeydanı’nda kasaplık yapan Ali Kurban ise “İşler nasıl gidiyor” sorumuza “Ne gelen var ne giden” yanıtını veriyor. Alım gücünün dibi gördüğünü anlatan Kurban, “Bu dönem hem yurttaşlar hem de bizim için en kötü dönem. Pandemide bile bu kadar kötü olmamıştı. Halk alamıyor, biz satamıyoruz. Üretim maliyetleri düşmedikçe fiyatlar düşmeyecek onu da biliyoruz. Anlayacağınız işler çok kötü. Giderler de ortada” ifadelerini kullandı. Sürecin alanı da satanı da çok zorladığını ve ekonomik krizin herkesi çok kötü etkilediğini kaydeden Kurban, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu zaman 20-30 liralık kıyma istiyorlar ben verirken utanıyorum, onlar isterken utanıyorlar. Avuç içi kadar bir şey geliyor ama ne yapsın yemeğin içinde bir parça tat olsun diye uğraşıyor insanlar. Herkesin kendince haklı olduğu bir düzenin içindeyiz bir şeylerin değişmesi lazım iyiye gidebilmemiz için. Ben bugün memleketime geri dönmeyi düşünüyorum. Burada önümü göremiyorum. Yıllar sonra ilk defa veresiye listesi astık bu dükkâna. Üretime ihtiyacımız var. Üretemediğimiz için bu kadar kötü durumdayız.”

20 yıldır Şirinevler’deki şarküteride çalışan Salih Bey de durumu şöyle özetledi: “Alım gücünün bu kadar düştüğünü hiç görmemiştim. İş dönüp dolaşıp üretim maliyetlerine dayanıyor. Maliyet çok yüksek olduğundan fiyatlar gittikçe artıyor. İnsanlar kibrit kutusu kadar peynir alıyor. Mümkün olduğunca günlük tüketime göre almaya çalışıyorlar çünkü bir kalıp peynir almanın bir anki ücretini karşılayabilecek güçleri yok. Ama şunu söyleyebilirim ki tüketicinin de satıcının da çok zor dönemden geçtiğini görebiliyoruz.”

***

GEREKEN CEVABI VERECEĞİZ

72 yaşındaki emekli Mehmet Y. “Maaşımızı daha yeni 5 bin 500 liraya çekmeye karar verdiler. Bir de buna müjde diyorlar. Evin kirası o kadar zaten emekli nasıl yaşayacak? Doğalgazı açamıyoruz. Ne zaman et yedik hatırlamıyorum bile. Devletin emeklisine reva gördüğü buysa biz de gereken cevabı vereceğiz” dedi. 45 yaşındaki 3 çocuk annesi Ayten Y. ise şöyle anlattı: “Ben ev hanımıyım. Zaman zaman evlere temizliğe gidiyorum. Gururumu bunlar zorlamıyor da markette soğanı, patatesi sayıyla almak ve çocuklara bir şey alacak iken 10 kere düşünmek içimi acıtıyor. Bütçemiz belli, durumumuz belli. Pazara giderken ayaklarım geri geri gidiyor. Doğalgazı kesinlikle açmıyoruz. Nasıl açacağız? Doğalgazı açsak çocuğun okul masrafından kısmak zorunda kalacağız. Türkiye’nin en kötü dönemi. Değişim lazım başka türlü kurtulamayacağız.”

Üniversite öğrencisi Alper B. ise “Üniversiteye başladığımda tantuni 8 liraydı. Şu an 50 lirayı geçiyor. Ben ekonominin ne kadar kötü olduğunu tavuk döner ve tantuni yiyecekken kırk defa düşününce anladım. Burs alıyorum. Burs için zam müjdesi geldi, burs artışların katlarca fazlası zam üzerimize yığıldı. Ne diyeyim, yolun sonundayız” ifadelerini kullandı.

Benzer Yalanlar

Yorum Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DAHA FAZLA: Dünya Basını