SiyasetYalanlar

Delilleriyle Kabataş Yalanı

Tarihler 13 Haziran 2013’ü gösteriyordu..
Gündemi sarsan gazete manşeti Elif Çakır imzasıyla Star gazetesinden geldi.

Elif Çakır’ın yazısında “Üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın saldırısına uğradığını, tartaklandığını ve üzerine işendiğini” anlatılıyordu.

Gezi Olayları sırasında, dönemin Başbakanı Erdoğan, Kabataş’da AKP’li Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini, Zeynep Develioğlu ve bebeğinin göstericilerin tacizine uğradığını, yarı çıplak onlarca eylemcinin başörtülü diye Develioğlu’nun üzerine işediğini söyledi.
O dönem Erdoğan, görüntüleri infial olur diyerek yayımlamayacaklarını beyan etti.

Benzer bir çıkış Mehmet Metiner’den de geldi. “Emin olunuz ki şuan kameralardaki o görüntüler elimizde. O görüntüleri paylaşsak bu iktidarın gelişimiyle ilgili farklı sonuçları olabilir.” sözlerini kullandı.(Mehmet Metiner’in ilgili konuşmasını izlemek için tıklayın.)

Gazeteciler İsmet Berkan, Abdulkadir Selvi, Hilal Kaplan ve Balçiçek İlter gibi bazı isimler de görüntüleri izlediklerini ve yayınlanmaması gerektiğini ifade ettiler.

Hürriyet yazarı İsmet Berkan, Twitter’da 12 Haziran 2013 günü, “Çok ama çok acı bir öykü. Maalesef gerçek” diye yazdı; ardından da “Mobese görüntüleri dahil pek çok şey var, savunulur tarafı olmayan bir olay” tweeti attı. “Siz izlediniz mi?” sorusuna da yine Twitter’da “evet” yanıtını verdi.

Nihal Bengisu Karaca: “Gezicilerin başörtülü anneye saldırı görüntüleri var. Görüntüleri izledim.”
Kabatas olayi ile ilgili herhangi bir delil bulunamamış olmasına karşın, 4 Şubat 2015 günü, 13 köşe yazarı “Diliniz Kaba, Vicdanınız Taş” başlığı altında Kabataş olaylarının yaşandığını savunan yazılar yazdı.

PEKİ İŞİN DOĞRUSU NEYDİ? SÖZ KONUSU KANITLAR ORTAYA ÇIKTI MI?

İşte olayın mobese görüntüleri…

OLAYIN GERÇEK OLMADIĞININ DELİLLERİNİ MADDE MADDE AÇIKLAMASI
1. Zehra Develioğlu röportajından sonra 2013 yılının Haziran ayında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Bölgedeki mobeseler ve Kabataş’a çıkan yollardaki güvenlik kameraları izlendi, görüntülerde saldırıya rastlanmadı. Develioğlu’nun röportajda bildirdiği gibi bayıldığı ve hırpalanmış bir halde bebeğini yerde bulduğuna dair herhangi bir görüntü ile karşılaşılmadı.

2. 81 farklı kameranın kayıt ettiği mobeselere ait 1800 saatlik kayıt, Radyo TV ve Foto Film Şube Müdürlüğü görevlilerince kayıt edilen 200 saatlik kamera kaydı, Güvenlik Şube Müdürlüğü’nden alınan 50 saatlik kamera kaydı, TEM Şube Müdürlüğü’nden alınan 450 saatlik kamera kaydı ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne bağlı TOMA araçlarındaki kameralardan elde edilen 60 saatlik kayıtlar, toplamda 2560 saatlik kayıtlar birleştirilerek incelendi. 1 Haziran günü paylaşılan sosyal medya fotoğrafları tarandı. Soruşturma boyunca bölgedeki seyyar satıcılar, kamu görevlileri ve baz istasyonundan yakında olduğu tespit edilen kişilerin ifadesi alındı ama görgü tanığı bulunamadı.

3. Kabataş olayına ilişkin yürütülen soruşturma sürecinde Dönem in İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, olaya ilişkin herhangi bir görüntünün bulunamadığını söyledi.

4. İdrarlı olduğu belirtilen kıyafetler DNA testi için istendi, ancak bu kıyafetler teslim edilmedi. Talep edilmesine rağmen Zehra Develioğlu, bebeğini adli tıp muayenesine getirmedi.

5. Olayın üzerinden 9 ay geçtikten sonra ulusal bir televizyon kanalı, Develioğlu’nun Kabataş iskelesi önünde beklediği süreyi içeren kamera görüntüsünü yayınladı. Bu görüntülerde Develioğlu’nun yanından küçük bir grup geçip gidiyor ve saldırı yok. Bir süre sonra Develioğlu’nun eşi geliyordu ve birlikte gidiyorlardı.

6. Zehra Develioğlu’nun avukatı Fidel Okan, Facebook sayfası üstünden “Şu gerçek ki; o ana kadar olaya herkes inanmıştır. Olayın gerçek olmadığını sadece gelin bilmektedir. Olayı ilk abartan yalanlarla süsleyen gelindir. Diğerleri ise yalanlara ekleme yapmıştır.” yazarak Kabataş olayının yaşanmadığını itiraf etti.
7.  Mehmet Metiner daha sonra kendini yalanladı ve  (00:44) “ben izlemediğimi söylemedim.” ifadelerini kullandı ve ekledi “Ama katildigim tv programlarinda bu goruntulerin var olduğunu söyledim.”(Aşağıdaki video 00.44.sn)

8. Olayın olduğu dönemde Star Gazetesi’nde editör olarak çalışan Murat Seçkin olayla ilgili şunları söyledi: “Elif Çakır, gelinle yaptığı röportajı gazetenin sistemine atıyor. Sayfanın editörü okuduklarını görünce şaşkınlığını gizleyemiyor. Yazı işlerine gelen Çakır’a birkaç soru soruyor editör arkadaş. İlk soru şu: Bunları bu kadın mı anlattı? Elif’in cevabı: Psikolojik olarak bitmiş durumda… Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım!”

9. Yeni Akit gazetesi, başörtüsünü çıkaran Karar gazetesi yazarı Elif Çakır’ı eleştirdiği haberinde ‘Kabataş Yalanı’nı 8 yıl sonra kabul etti. Akit, ‘Kabataş yalanı’nın provokasyon olduğunu belirtti.

10. Görüntüleri izledigini söyleyen İsmet Berkan, hata yaptığını kabul ederek “Benim hıyarlığım, atmamalıydım o tweetleri.” demişti. Birçok kişinin güvenini sarstığı ve onları hayal kırıklığına uğrattığı için çok üzgün olduğunu ve özür dilediğini ifade ederek şunları yazmıştı: “Bir bahane arıyor, bahanelerin arkasına sığınmaya teşebbüs ediyor veya ‘ama’lı, ‘fakat’lı cümleler kuruyor değilim; hatamın farkındayım. Yapacağım herhangi bir açıklamanın konuyu daha da büyüteceğini düşünüp uzun bir süre sustum. Yanılmışım.”

11. TV sunucusu Balçiçek İlter, o günlerde Zehra Develioğlu. ile konuşmuş ve genç kadının tacize uğradığına inandığını “morlukları gördüm” sözleri ile özetlemişti. Ortaya çıkan görüntülerden sonra ise Balçiçek İlter Twitter’dan şunları yazmıştı: “Ayıp bana ait değil, kadının beyanı esastır” diyerek dinlediğim Zehra Hanıma aittir, açıklama yapmak zorundadır!”

12. Savcı Rasim Işık ve Mehmet Akıllı herhangi bir delil bulamadığı için soruşturmayı kapatma kararı aldı ancak kapatılmadı. Soruşturmaya halen, Savcı Akıllı’nın baktığı belirtiliyor.

Benzer Yalanlar

Yorum Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DAHA FAZLA: Siyaset